Kılıçdaroğlu: Manhattan’da gökdelenin yapıldığı yer dünyanın en pahalı adası
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Manhattan dünyanın en pahalı adası. Oraya gökdelenler dikiyorsunuz. Neden, niçin, ne için, kimin parasıyla? Göreceksiniz hepsini getireceğim.” Bunlardan Türkiye’ye, merak etmeyin.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek yeni toplu ulaşım tesisinin açılışına katılmak üzere geldiği Mersin’de ilk olarak muhtarlarla bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, muhtarları demokrasinin mihenk taşı olarak değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Gittiğim her yerde muhtarlarla özel toplantı yapıyorum. Onlara haklarını, kanunları anlatmaya çalıştım. Daha da önemlisi iktidara geldiğimizde muhtarlarla ilgili ne yapacağımızı söylemek istiyorum. Bak kombine oy pusulanız yok milletvekilleri var oburlar var muhtar birden fazla aday varsa beğenmediğiniz kişinin oy pusulasını alıp cebinize koyuyorsunuz. Bu da siyasi kurumun muhtarlık kurumuna yeterince değer vermediğini gösteriyor. Birden fazla muhtar adayı var mı?” Diğer seçimlerde olduğu gibi kazandığında koltuğuna oturuyor. Bunun yapılması gerekiyor” dedi.
‘KİMİN FAKİR, KİMİN ZENGİN OLDUĞUNU EN İYİ MAHTAR BİLİR’ Bir mahallede kimin fakir kimin zengin olduğunu en iyi muhtarın bildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Vatandaşımızın derdini en iyi mahalle muhtarı bilir. muhtardır.Sosyal yardım dağıtılacaksa muhtarlar aracılığıyla dağıtılması gerekir.Kimliği yok.A partisi B partisi ayrımı yapmıyor.Bir arkadaşımız derinden bahsetmişti. Yoksulluğun arttığını, yoksulluğun arttığını söyledi.Mahalle muhtarı yine yoksulluğun nerede arttığını biliyor.Ailenin durumunu biliyor, durumunu biliyor.Fakat gönül bu yardımların doğrudan muhtarlar aracılığıyla dağıtılmasını istiyor. muhtarlık bir kamu kurumu olarak kabul edilmiyor.Muhtarlık bir kamu kurumu olarak kabul edilmediği için örneğin belediye ve muhtarlar arasında özel projeler geliştirilemiyor.Kamu kurumu olmadığı için tion. Kılıçdaroğlu, muhtarlık temel kanunu ile ilgili kanun teklifi hazırladıklarını ve meclise sunduklarını ancak reddedildiğini belirterek, “Muhtarlık temel kanunu için teklif hazırladık. Daha sonra da kurmuş olduğu bütün derneklere gönderdik. muhtarlar bir bakın dedik eksik bir şeyimiz mi var bir yanlışımız mı var düzeltelim muhtar dernekleri baktılar burayı düzeltin dediler onların isteği üzerine düzelttik esası önerdik muhtarlık kanunu türkiye büyük millet meclisine kanun teklifi olarak genel kurula sunduk ama bu kanun teklifimiz reddedildi tekrar belirteyim haklarınızı hukuken güvence altına alacak ve size kolaylık sağlayacak kanun teklifimiz Az önce saydığım tüm haklarıyla AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin oyları ile reddedildi.Şimdi size söz veriyorum.Bir kenara yazın Allah’ın izniyle biz geldiğimizde hemen o kanunun çıktığını göreceksiniz. iktidara.” dedi. ‘AKILLI POLİTİKALARLA TÜRKİYE’Yİ BÜYÜMEK, KALKINMAK MÜMKÜN Belki bu bölgede değil ama mesela Doğu ve Güneydoğu’da havza bazlı üretim yapacağız. Bir örnek vereyim; Erzurum, Iğdır, Kars, Elazığ, Tunceli o bölge tamamen özeldir. ekonomi bölge tarım ve hayvancılıkta özel ekonomik bölge ilan edildiğinde inanılmaz bir gelişme süreci yaşayacak ve bu bölge sadece tarım ve hayvancılık ürünleri üretecek ve buna dayalı sanayiyi geliştirecektir. Kafkasya ve Ortadoğu’nun yıllık et ürünü ihtiyacı 25 milyar dolar. 500 milyon doları bile alamıyoruz. Demek ki akıllı politikalarla, ülkeyi düşünerek ve gerekli planlamayı yaparak Türkiye’yi hızla büyütmek ve kalkındırmak mümkün. Yapacağız, göreceksiniz. Bir şeyi unutmayın, bir siyasetçi iktidara geldiğinde mal varlığında bir artış olursa bilin ki malını o alır. Bu politikacı kendi iyiliği için ne yapıyor? Vatandaşın kendi malını değil hakkını savunmaya başlar. Bunu kim söyledi? 2400 yıl önce, bir bilim adamı söyledi. 2400 yıl olmuş, dünya kurulduğundan beri hep böyle olmuştur. Bir politikacı görevdeyken neden varlıklarda büyük artışlar oluyor? Sizler inançlı insanlarsınız. şanlı yaratıcı ne diyor? Kul hakkı ile önüme gelmekle günahları bağışlayabilirim diyor. Bir politikacı devleti yönetmek için kimin parasını kullanır? 85 milyonluk parayı kullanıyor. 85 milyonluk parayı doğru kullanmazsa ve kendine özel mülk edinirse bu yemek hakkıdır. Vatandaşın hakkını ve hukukunu yemektir. Muhtarlar olarak sizler toplumun kanaat önderlerisiniz. Muhtarlık kurumu sıradan bir kurum değildir. Bu nedenle makamınızda aynı zamanda adaleti de temsil ediyorsunuz. Köyde olsun, mahallede olsun, herkese eşit davranmak zorundasınız. Eşit davranmazsanız görevinizi yerine getirmiş olmazsınız.” ‘TÜRKİYE’NİN İYİ YÖNETİMİ BU MU?’ Karamsar havanın değişmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Tarım, hayvancılık, atık, et üreticileri, süt üreticileri. Yanlış yapılmadıysa. Bunun formülü nedir? Formül, maliyet artı makul kâr eşittir taban fiyattır. Çiftçi zarar görmemeli. Taban fiyata eşit olacaktır. Vatandaş üstüne satıyorsa satsın. Ancak taban fiyatın altına asla düşmeyecek fiyat, devlet gidip alacak. Ben çiftçimi zayi etmem, üreticime zarar vermem diyecek. İdeoloji budur. Hollanda’yı Konya’dan küçük bir toprak parçası olarak görün. Yıllık tarım ürünü 180 milyar doların üzerinde. Kocaman Türkiye’ye bakın. Eskiden tütün takımları ihraç ederdik, şimdi tütün ithal ediyoruz. Mercimek, fasulye, pamuk, et ve canlı hayvan ithal ediyoruz. Türkiye’yi iyi yönetmek bu mu? ’ÇİFTÇİYE ÖTV VE KDVSİZ AKARYAKIT VERECEĞİZ’ Çiftçiye ÖTV’siz ve KDV’siz mazot vereceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer isterseniz denizde yatın var, rahatsın. Dizel ÖTV, KDV’siz. Ama traktörle tarlaya çıktığınızda hem KDV hem ÖİV var. Yürüyüşe mi çıkıyorsunuz yoksa traktörle eğleniyor musunuz? Adaları gezmeye mi gidiyorsunuz? Sabah erkenden tarlaya gidiyorsunuz. Ter döküyorsun. Bu adaletsizliğe göz yumulamaz. Bitireceğiz, göreceksin. Çiftçiye ÖTV’siz, KDV’siz mazot vereceğiz. Ucuza vereceğiz. Elektrik faturalarının çok yüksek olduğunu söylüyorlar. Şanlıurfa’ya gittim, muhtarlar dahil bütün çiftçiler de çiftçilik yapıyor. Hepsi şikayetçi. Elektrik fiyatları çok değerli. Canım, ben de biliyorum. ‘Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’ni bize verin’ dedim. En geç 2 yıl içinde tüm çiftçilere bedava elektrik vereceğiz’ dedi. Erdoğan, ‘Eliniz var mı, yapın’ dedi. Biz yaptık, santrali Denizli’nin Bozkurt Belediyesi kurdu. Bunun için güneş enerjisi panelleri kurduk. Elektrik şimdi çiftçilere bedava veriliyor. Şanlıurfa’da 2.5 milyon dekar taşlık arazi var. Köylüye kooperatif kuracaksın, çiftçiye sıfır faizli kredi vereceksin, bunu sen kuracaksın. Elektrik alırsın. Elektriği çiftçiye bedava veriyorsunuz, fazla elektriği entelektüel kollektif sistem içinde satıyorsunuz. Çiftçi bırakın para ödemeyi, elektrikten de gelir elde ediyor. Bozkurt Belediyesi yaptı. Öncelikle Şanlıurfa ve çevresindeki 6 il. 10 yıl sonra Türkiye dünyaya elektrik ihraç eden ülke olabilir. Doğal gaz alıyorlar, dolar ödüyorlar, doğal gaz alıyorlar, dolar ödüyorlar. Akaryakıt alıyorlar, dolar ödüyorlar. Kömür alıyorlar, dolar ödüyorlar. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ABD’nin New York şehrinde Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nin karşısına yaptığı 35 katlı gökdeleni (Türkevi) hatırlatarak, “Bakın muhtarım. Kardeşler burada vakıf kuruyorsunuz. Amerika’da da vakıf kuruyorsunuz. .İkisi de evladınızın başında.Buradan milyonlarca dolar alıyorsunuz Amerika’daki vakfa gönderiyorsunuz.Ne yapıyorlar Manhattan dünyanın en pahalı adası oraya gökdelenler dikiyorsunuz.Neden, neden, ne sebeple, kimin parasıyla, göreceksiniz hepsini türkiye’ye getireceğim merak etmeyin, bakın bunca haksızlıklara rağmen ben bu milletin öngörüsüne güveniyorum, özellikle doğulu muhtar arkadaşlarımız ve Güneydoğu az önce söyledi.’Sıfır oy alıyordun’ dedi.Olabilir.Bazı köylerde veya kırsalda bizim oylarımızın düşük olmasının kabahati köyün veya muhtarın veya orada yaşayan vatandaşların suçu değil. kabahat bizde gittin mi evine gittin mi köy? Masanıza oturdunuz mu? Çayınızı veya kahvenizi içtiniz mi? Onun derdini dinledin mi? Hayır, biz yapmadık. Ankara’da konuşmalar yaptık, bize oy verin. Neden vereyim? Şimdi bunu yapıyoruz’ dedi. SİYASİLERİN ELEŞTİRE İHTİYACI VAR’ Siyasetçilerin eleştiriye ihtiyacı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Sanatçı alkışlanır ama bizim eleştiriye ihtiyacımız var. Bizim göremediklerimizi siz görebilirsiniz. Dikkate almadığımız bir olay olursa bizi uyarabilirsiniz. Bu doğrultuda vatandaşların yaptığı her eleştiriyi büyük bir dikkatle dinliyoruz. Muhtarın kitapçığının iyi olmadığını, yetmediğini söylediler. Kitapçığınız varsa, ekleyecek yeriniz varsa yazın. Bunları hızlı bir şekilde yeniliyor ve güncelliyoruz. Doğru, her şeyi mükemmel yaptığımızı iddia etmiyoruz. Ama elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Bir eksiklik varsa hemen söyleyin, tamamlayalım. Efendim, belediyeler imar planları yaparak rant yaratıyor. Bir şehir rant yaratır arkadaşlar. Kira üretmeyen şehir yoktur. Büyük bir cadde yapıyorsunuz, caddenin iki yanındaki binalar apartman fiyatlarını artırıyor. Soru şu ki, kirayı kazananlar, kirayı kime harcayacaksınız? Kirayı şehir sakinleri için harcarsanız teşekkür ederiz. Kirayı alıp cebinize koyarsanız orada dur dememiz gerekiyor. Başka bir deyişle, her plan rant yaratır. Ancak kira halk için kullanılmalıdır. Yani Türkiye’nin itibarına, ırkçılığına zarar vermeden Ortadoğu’da yaşayan akrabalarımız. Yani tatile geliyorlar. sorun türkiyeye geldi sağ olsun ama biz onları yollarını okullarını köprülerini kreşlerini hastanelerini yaparak en geç 2 yıl içinde ülkelerine göndereceğiz bundan emin olmanızı istiyorum o soru gelebilir kimin parasıyla, nasıl yapacaksınız kafanıza takıyoruz.Avrupa Birliği’nden aldığımız fonlarla bizim müteahhitler gidip hepsini yapacak.Ben bu konuyu hem Avrupa Birliği yetkilileriyle görüştüm.hem de Avrupa Birliği yetkilileriyle görüştük. Suriye’den kaçıp Türkiye’ye gelen mültecilerin yetkilileri bunu biz çözeriz kimse paniğe kapılmasın bazı grupların iktidardakilerle fotoğraf çektirdiğini de biliyoruz 5’li çete olsun 1000 kişi olsun rahat olun uyuşturucu lordu, hepsinin kökünü kazıyacağım ülkesi. Bu ülkede görev yapan onurlu kamu görevlileri var. Görevini yapan polise ‘Arkadaş yakalayın uyuşturucu baronlarını’ dersen, ‘Kimse engelleyemez’ diye temin etsen birer birer yakalarlar ama iktidardakiler fotoğraf çekerse. uyuşturucu baronu ile uyuşturucu baronlarını hapishanelerden çıkarın, uyuşturucu baronlarının sırtını sıvazlayın, bunlar olmayacak. Neye güveniyoruz? Bir şey. Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yok, her şeyin hesabını veriyoruz. Yüce Allah’tan başka korkacak hiçbir şeyimiz yoktur. Elbette baskılar var, elbette tehditler var. Bunların hepsi olacak ama şunu bilin ki vızıltı gelecek, çıngırak uzaklaşacak. Asla ama asla taviz vermeyeceğiz.” Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi bir arada olmak istiyoruz. Türkülerimizi, halaylarımızı birlikte söylemek, çalmak istiyoruz. O kargaşa sadece hüzün ve acı getirir.Öyleyse neden savaşıyoruz?Siyasetçiler ortalığı karıştırıyor.Kargaşadan medet umuyorlar.Sana bir sözüm var,ne olursa olsun her zaman gerçekleştirmeye çalışacağım. Bu ülkeye barış gel ben vazgeçerim.Hatırlıyor musunuz yerel seçimler öncesi propaganda yapıyorlardı ‘Ah CHP belediyelerine oy vermeyin’. Ne olur yardımlar kesilir ne olur şu olur bu olur çok şey dediler ama belediye başkanları göreve başladı işini yapıyor dikkat edin harcadıkları her kuruşun hesabını veriyorlar dedi. ‘İNSANLARIN AKILINA GÜVENİYORUM’Kılıçdaroğlu, devleti yönetirken zenginleşenleri eleştirerek, “Bilin ki mal alıyorlar. İzin vermem. İktidar sahipleri, devleti yönetirken harcadıkları her kuruşun hesabını vermek zorundalar.” devlet belediye başkanlarıyla başladık hesap veriyoruz merak etmeyin ben bu ülkede yaşayan insanların öngörüsüne güveniyorum artık yeter demek lazım yeter milleti soydunuz battınız millet, açlık, sefalet diz boyu Türkiye’yi buradan birlikte, birlikte, onurumuzla, gururumuzla çıkaracağız, sandığa gideceğiz, oy kullanacağız ve demokrasiden yana bir siyasi iktidar getireceğiz. ve insan hakları… O zaman güzel bir Türkiye’nin nasıl büyüdüğünü, güzel bir Türkiye’nin nasıl geliştiğini ve nasıl yönetildiğini göreceksiniz.Bunu sadece bölgemize değil dünyaya da göstereceğiz.Biz güçlü bir ülkeyiz, her şeye sahibiz. çeşit çeşit imkanlar.Taşımız, toprağımız, her şeyimiz bereketli.” 6 MİLYONA YAKLAŞIK GENÇTEN OY İSTEDİM Mersin’de güzel otobüslerin hizmete gireceğini ve öğrencilerin 1 TL’ye otobüse binmesinin çok güzel bir etkinlik olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, gençlerden oy istedi. Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanımızı bu çerçevede canı gönülden kutluyorum. Öğrencilere her türlü imkanı sağlamamız gerekiyor çünkü onlar hem bugünümüz hem de geleceğimiz. Ben de gençlerden bir şeyler istiyorum. Efendim bütün gençlerden istiyorum. 6 milyona yakın genç sandığa gidecek.Bugün şikayetçiyseniz, şikayetçi olduğunuz insanların artık şikayet konusu olmamasını istiyorsanız, sandığa gidip demokrasiye oy vereceksiniz. asla bir kişiye devredilmesin.Dünyada bir kişiye teslim edilen devletler ortadan kalktı.Onun için ortak aklımızı kullanacağız, birlikte yöneteceğiz.İstişare ile yöneteceğiz.Atalarımız ne demiş? akıl aklın üstündedir.Onun için danışmak son derece değerlidir, birlikte çalışmak onun için son derece değerli ve değerlidir.Bunun yolu sandığa gitmektir.Sandığa gidin, oyunuzu kullanın.Gelin her zaman birlikte koyalım. tek adam rejimi tarihe karışıyor gh demokratik araçlar. Bu hepimize düşen temel bir görevdir. Hepinizi bu görevi yapmaya davet ediyorum” dedi.
eskort bayan
ukrayna escort
escort
eskort
eve gelen escort bayan
eve gelen eskort bayan
otele gelen escort bayan
otele gelen eskort bayan
rus escort bayan
rus eskort bayan
yabancı escort
yabancı eskort
türk escort
kürt escort
bayan escort
zenci escort
sınırsız escort
türbanlı escort
vip escort